CLICK HERE FOR BLOGGER TEMPLATES AND MYSPACE LAYOUTS »

23 Ocak 2013 Çarşamba

Perde!

Merhabalar;

Bu aralar kendimi keçeye adadım; zamanımın çoğunu keçelerimden yeni bir şeyler yaparak geçiriyorum. Bir sürü magnet, broş, kolye yaptık ancak henüz fotoğraflayamadım. Umarım yakın zamanda sizlerle paylaşabilirim.

Bu aralar iki yeni oyun izledim ancak yazmaya fırsat bulamadım. Bu gün son haftalarda izlediğim oyunları sizlere takdim etmek istiyorum; Vişne Bahçesi ve Dar Ayakkabı ile Yaşamak.

Dar Ayakkabı ile Yaşamak isimli oyunu geçen hafta Cumartesi günü Harbiye Sahnesinde izledim. Sahnenin %25lik kısmının boş olmasına gerçekten üzüldüm; ama belki saatin erken olması, aynı gün hem ÇHD avukatları için yürüyüş hem de Hrant Dink anma etkinliklerinin olması ayrıca havanın yağmurlu olmasının sonucudur diye düşünmekteyim. Hayır, kötü düşünmek istemiyorum, hayır. (Bu arada; Faşizme inat kardeşimsin Hrant! 6 yıldır hala adalet bekliyoruz)



Bir ayakkabı fabrikasının içindeyiz, 5 tane işci iki yıldır işten atılmalara karşı direniyor ancak hiç bir sonuç alamamışlar. Bütün bunlar neticesinde açlık grevine giriyorlar. Ve uyanık bir medyacı onların eyleminden kendisine pay çıkarıyor, ölümlerini TV ekranlarında para uğruna satıyor. Duşan Kovaçeviç oyunu yıllar yıllar öncesinde yazmış; peki ya bugün? Bugün de değişen hiçbir şey yok, ne işçi hakları konusunda ne de insanların haklı mücadelelerinden kendilerine rant sağlayan tacirler konusunda. Açın televizyonları, izlediğiniz kaç tane habere inanabileceksiniz? İşçi eylemlerini sanki toplumun huzurunu bozuyormuş gibi veren kanallar, tecavüz haberlerini kadın hak etmiş gibi yansıtan sunucular, o bu şu diye ayrım yapan haberler... Oyunun temalarından bir tanesi de buydu; medyanın bir haberi mutfağında form değiştirerek sunması.

Diğer tema sistemin insanların acılarından, özürlerinden, yoksulluklarından ve yoksunluklarından rant sağlaması. Yarışma programlarına bakın; insanların özürlerine gülüyoruz. Yazık.



Gelelim oyunun künyesine; Duşan Kovaçeviç yazmış, Nurullah Tuncer yönetmiş. İBB Şehir Tiyatrolarında izleyebilirsiniz. Detaylı bilgi için; http://www.ibb.gov.tr/sites/sehirtiyatrolari/tr-TR/Sayfalar/Oyun.aspx?oyunid=406

Vişne Bahçesi

Sahne Vintage tarzda bir yemek masası ile açılıyor, karşınızda uzun bir yemek masası. Tepesinde sonradan anlayacağınız vişne dalları. 19. yüzyıl sonu Rus aristokratlar her şeyini kaybetmiş, borç batağında. Karşılarında zengin bir köylü, sınıf farkından ötürü onu dikkate almaları mümkün değil. O ne bilebilir ki?



Bu oyunun beni en çok etkileyen sahnesi; köylü(!) Engin Alkan'ın devrimci öğrenciye "bak bu insanlara bak, çoğu amaçsız yaşıyor, amacının ne olduğunu bile bilmiyor! Bu insanlar için bunca çaba değer mi?" Bu cümle sonrası uzun uzun düşündüm; Engin Alkan benim düşündüklerimi tam karşıma geçerek dile getirmişti. Gerçekten değer mi?



Oyunun içeriği ile bilgiye gireceği için devamını yazmak istemiyorum; gidin ve izleyin derim. Oyunu Anton Çehov yazmış, Engin Alkan yönetmiş. Detaylı bilgi için; http://www.ibb.gov.tr/sites/sehirtiyatrolari/tr-TR/Sayfalar/Oyun.aspx?oyunid=407

Hepinize iyi seyirler!


0 yorum: